HABER MERKEZİ– Hakikat ve Adalet İçin Suriyeliler (STJ), Türkiye destekli SMO ve selefi gruplarca işgal edilen Serêkaniyê ve Girê Sipî’deki 12 silonun yağmalandığını, el konulan tahılların ise Toprak Mahsülleri Ofisi (TMO) aracılığıyla Türkiye’ye getirildiğini açıkladı.
Hakikat ve Adalet İçin Suriyeliler (STJ) örgütü, “Barış Pınarı Operasyonu’ndan sonra binlerce ton tahıla ‘savaş ganimeti’ olarak el konuldu” başlıklı rapor yayımladı. Raporda, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) ve ona bağlı selefi gruplar tarafından başlatılan Barış Pınarı Operasyonu’nun hedeflediği bölgelerdeki tahıl silolarının nasıl yağmalandığına dair dikkat çekici bilgiler yer aldı.
Tahıl siloları yağmalanarak el konulan tahılların Şam Cephesi tarafından kurulan Sanabel Şirketi aracılığı ile Türkiye’ye taşındığı ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) aracılığıyla satıldığı belirtilen raporda, bu ilişki içerisinde yer alan Türk tüccarlarının faaliyetlerinin takip edildiği kaydedildi.
180 BİN KİŞİ YERİNDEN EDİLDİ
Raporda, “Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’yi işgali, özellikle operasyonun başlaması ile büyük bir zorla göç dalgasına yol açtı. Birleşmiş Milletler’e göre, operasyonun başlatılmasını izleyen iki haftada, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 180 bin kişi zorla yerinden edildi ve 10 bin kişi Irak Kürdistan Bölgesi’ne sığındı. İşgal ayrıca, Türk Ordusunun Suriye’nin geniş bir kesimini kontrol altına alması ile sonuçlandı” denildi.
12 TAHIL DEPOSU YAĞMALANDI
STJ raporunda Türkiye destekli selefi gruplardan oluşan Suriye Milli Ordusu’nun Serêkaniyê ve Girê Spî’de bulunan 12 tane siloyu ele geçirdiğini ve yağmaladığını kaydetti.
Raporda bu konuda şu bilgilere yer verildi: “Bununla birlikte, her ikisi de Türk-Rus anlaşması altında bulunan M4 Uluslararası Karayolu üzerindeki Aliyah ve El-Şirkrak silolarından sırasıyla 1 Aralık 2019 ve 9 Aralık 2019’da geri çekildi.
Bu rapor tamamlandığında, yani 13 Haziran 2020’de, Türkiye destekli SMO 8 etkin silo ile birlikte yukarıda belirtildiği gibi IŞİD’e karşı savaş sırasında hizmet dışı kalan iki diğer siloyu kontrol atlında tutmaktaydı. Bu silolar coğrafi olarak Serêkaniyê ve Tel Abyad’da bulunuyor.
KANITLAR TERSİ YÖNDE
Yaptıkları basın açıklamalarında Suriye Milli Ordusu, lejyonlarının veya kendilerine bağlı silahlı gruplardan herhangi birinin siloları yağmaladığını reddetti. Bununla birlikte Hakikat ve Adalet İçin Suriyeliler tarafından toplanan kanıtlar tam tersini kanıtlamaktadır. Soruşturmalar ayrıca Türkiye’nin yağmalanmış depo içeriklerinin satılmasında ve kendi topraklarına taşınmasında aracılık ettiği sonucuna varırken, aynı soruşturmalar bu grupların bölge nüfusunun sahip olduğu tek gıda kaynağı olan tahıl depolarını yağmalamasını durdurmak veya engellemek için hiçbir şey yapmadığını da ortaya çıkardı.
20 BİN TON ARPA ALINACAĞI DUYURULDU
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) sadece Barış Pınarı Operasyonu’nun gerçekleştiği bölgede arpa satın almakta ve resmi ihalelere göre sözleşmesi bulunan nakliye şirketleri aracılığıyla bu arpayı Türkiye’ye nakletmektedir. Bu bağlamda, Türk ve Suriye kaynaklı medya raporları TMO’nun 9 Ocak 2020’de 20 bin ton arpa satın alma planını açıkladığını duyurdu. Suriye Ulusal Koalisyonu ve Geçici Hükümeti, 9 Ocak 2020 tarihli bir basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: ‘Anlaşma Türkiye’nin Suriye şehri Tel Abyad’dan sınırsız miktarda arpa ithal etmesini sağlayarak birinci sınıf arpa için ton başına bin 100 TL ödemesini öngörüyor. Türkiye, Suriye-Türkiye sınırından arpa taşınması için gümrük ücreti ödemeyecektir.’
Öte yandan Suriye Tahıl Ofisi / Tohum Çoğaltma Genel Teşkilatı yetkilisi, STJ’ye şu bilgileri verdi: ‘Türk hükümeti ile Ekonomi Bakanlığı arasında arpa ithalatı konusunda bir anlaşma veya karşılıklı müzakere yoktur. Daha ziyade arpa, TMO tarafından özellikle Şam Cephesi Ekonomi Ofisi tarafından yönetilen Sanabel Şirketi’nden aracılar dolayısıyla satın alındı.’
YAĞMALANAN TAHILLAR TÜRKİYE’YE SATILDI
Suriye’de Tel Abyad geçişini ve orada bulunan siloları kontrol eden Şam Cephesi, Türkiye ile ticareti tekelleştiriyor ve Türkiye’ye ürün satmak ya da satın almak isteyen tüm taraflara bu işlemleri kendi şirketleri üzerinden yapmayı şart koşarak vergi ve telif hakkı talep ediyor.
Ayrıca bölgedeki Türkiye ile anlaşmalarla ilgilenen tüccarların aldıkları arpanın çoğu ilk etapta tahıl silolarını yağmalayan silahlı gruplardan satın alınmaktadır. Sonuç olarak TMO’nun birlikte çalıştığı şirketin, bir yandan tahıl depolarını ele geçiren bir yandan da ele geçirdiği tahılın ticaretini tekeline alan silahlı bir gruba ait olması bir yana Türkiye tarafından satın alınan arpa, tahıl depolarından yağmalanan arpadır.”
TMO İKİ ŞUBE AÇTI
Raporda, Kuzey ve Doğu Suriye’ye Türkiye tarafından yapılan iki operasyonun ardından TMO’nun bölgede iki ayrı şube açtığı bilgisine de yer verildi. Buna göre Türkiye, Suriye Milli Ordusu’na bağlı gruplar tarafından kontrol edilen bölgelerden yağmalanmış ve ele geçirilen tahıl alımları için TMO’nun Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı operasyon alanlarında en az iki şube açmasına izin vererek ‘yasal kapsam’ sağlamaya çalıştı.
Bu konuda “TMO, bu şubeleri söz konusu grupların komutanları yardımıyla aracısız temin etmek ve yalnızca Şam Cephesi’ne ait Sanabel Şirketi ile muhatap olmak için kullandı” ifadeleri kullandı.
İHALELER
Raporda, sök konusu satışlar için yapılan ihalelere dair bilgilere de yer verildi: “Bu teklifler, ihalelerinin resmi web sitesinden ‘ekap.kik.gov.tr’ bilgilerini alan birçok Türk web sitesinde ilan edilmiştir. Örneğin 7 Ocak 2020’de İhalebul.com üzerinden 20 bin ton tahılın karadan TMO’nun Tel Abyad’dan Urfa’daki depolarına transferi ile ilgili bir ihale duyuruldu. Bu ihaleyi uluslararası nakliye şirketi (Öz – Duy Uluslararası Taşımacılık ve Ticaret Limited Şirketi) kazandı ve tahılları taşıma işini aldı. Bu sözleşme söz konusu şirket ve TMO tarafından 3 Ocak 2020’de imzalandı.
Türkiye’de basında ve Meclis’te tahıl ithalatları üzerine çıkan tartışmaların ardından TMO Müdürü Ahmet Güldal, 10 Ocak 2020’de TMO’nun Suriye’den buğday aldığı iddiasını reddetti ve yalnızca arpa tedarik edeceklerini bildirdi. Daha sonrasında Suriye’den buğday ithalatı, bisküvi ve makarna gibi gıda ürünleri üretimi bahanesiyle meşrulaştırıldı.”