85 milyonun gıda arzını yakından ilgilendiren buğday gibi stratejik bir üründe yaşanan yangın çiftçiyi yakıp kavururken, bu yangını söndürmekle görevli başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı üç maymunu oynayarak, bütün sorumluluk hiçbir karar alıcı yetkisi bulunmayan TMO’ya yüklenmiş durumda.
Nisan ayının sonuna kadar yapılan öngörüsüz buğday ve arpa ithalatı artı sanayici ve tüccarın finansmana ulaşamaması ve kredi maliyetlerinin çok yüksek olmasından dolayı çiftçinin ürettiği buğday ve arpa elinde kaldı. Sanayici ve tüccar büyük bir fırsatçılık yaparak çiftçinin elindeki ürünü düşük fiyata alırken, TMO’da da aşırı talepten dolayı randevu sistemi iflas etmiş durumda.
Acilen piyasa fiyatlarının TMO alım fiyatına yükselmesi için hububat alımında sanayici ve tüccarı teşvik edecek politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bugün çiftçiyi yakan bu yangın, yarın buğday gibi stratejik bir ürünün üretimini tehlikeye atarak, 85 milyonu yakacak!
Milli Gazete’den Sadettin İnan’ın haberine göre bu yıl yağışlardan dolayı verimli bir hasat geçiren çiftçi, artan ürün bolluğuna sevinemedi. Verim artışı ve ürün bolluğu çiftçiye gelir artışı olarak değil zulüm olarak geri döndü.
BÜTÜN SORUMLULUK HİÇBİR KARAR ALICI YETKİSİ BULUNMAYAN TMO’YA YÜKLENMİŞ DURUMDA
Hububat hasadında yaşanan sorunlar sadece çiftçi boyutu değil, 85 milyonun gıda arzı başta olmak üzere, tarımsal üretim, imalat, ihracat, ithalat ve tüketici boyutu ile ülke ekonomisi için devasa bir önemi bulunmasına rağmen yaşanan sorun sadece bir genel müdürlüğün (TMO) üzerine yıkılarak çözüm bulunmaya çalışılıyor. TMO’nun karar alıcı bir kurum olmamasına rağmen bütün sorumluluğun genel müdürlüğün üzerine yıkılarak karar alıcı bakanlıkların (Tarım Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı) üç maymunu oynaması, Türkiye’nin tarımsal üretimini büyük bir tehlikeye atıyor.
AÇIKLANAN ALIM FİYATI PİYASADA İŞLEMİYOR
Hububat alım fiyatı 6 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Buna göre ekmeklik buğday 8 bin 250 lira artı bin lira primle birlikte 9 bin 250 lira, arpa alım fiyatı da 7 bin lira artı 500 lira prim ile birlikte 7 bin 500 lira olacaktı. Ancak sanayici ve tüccarın çiftçiden bu fiyattan ürün almaması, bütün taleplerin TMO’ya yönelmesine neden olurken, TMO’nun da bu taleplere yetişememesinden dolayı çiftçiler tepkili.
Yaşanan sorunların başında öngörüsüz bir şekilde nisan ayının sonuna kadar uygulanan ithalat politikası gelirken sanayici, tüccar ve zahireciyi TMO alım fiyatından piyasadan ürün alacak bir teşvik politikasının geliştirilmemesi de çiftçiye büyük bir darbe vurdu.
TMO’NUN HUBUBAT SATIŞ FİYATI DA TARLADA YAŞANAN YANGINI SÖNDÜRMEDİ!
Ekmeklik buğdayda TMO alım fiyatı prim hariç 8 bin 250 lira olarak açıklanmasına rağmen, çiftçi ürünü piyasada 5 bin 500 lira ile 6 bin 500 lira arasında satabilirken, prim hariç 7 bin lira olarak açıklanan arpayı da 5 bin ile 5 bin 500 liraya ancak satabiliyor. Mazot, gübre ve işçilik maliyetleri artarken, çiftçinin ürününü geçen yılki fiyata bile satamaması tarımda yaşanan acı çelişkiyi gözler önüne seriyor.
Enflasyonla mücadele kapsamında TMO’nun yakın bir döneme kadar uyguladığı indirimli ürün satışı, sanayici, tüccar ve zahireciyi bu yıl da büyük bir beklentinin içine soktu. TMO’nun aldığı ürünleri indirimli bir şekilde zararına piyasaya satacağı beklentisinden dolayı, un ve makarna sanayicisi çiftçinin ürününü gerçek değerinden almayarak fırsatçılığa kapı aralandı.
TARIMDA PLANLI ÜRETİM ÇALIŞMASI YAPAN BAKANLIK BUĞDAY VE ARPA ÜRETİMİNİ BÜYÜK BİR TEHLİKEYE ATIYOR
Tarım ve Orman Bakanlığının, bir tarafta ‘tarımda planlı üretim’ kapsamında 81 tarım il müdürü ile toplantı yaparken, diğer tarafta Türkiye genelinde buğday ve arpa ekili geniş bir alanda yaşanan bu soruna karşı üç maymunu oynayarak, buğday, arpa üretimini büyük bir tehlikeye atması, tarım politikalarında yaşanan acı çelişkiyi ortaya koyuyor.
TÜİK’İN SPİKERLİĞİNİ YAPAN TZOB BAŞKANI DA ÇİFTÇİNİN FERYADINA DUYARSIZ!
Çiftçinin en örgütlü meslek kuruluşu olan Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin de buğday ve arpada çiftçinin feryadına karşı duyarsız kalması, tepkilere neden olurken, çiftçinin ne kadar sahipsiz olduğunu da gözler önüne seriyor. Her ay TÜİK’in spikerliğini yaparak aylık üretici market fiyatları ile aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişimle ilgili açıklama yapan TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar’ın hasatla birlikte Türkiye genelinde yükselen çiftçinin feryadına karşı hiçbir açıklama yapmaması ve bir çözüm önerisi ortaya koymaması dikkat çekiyor.
ÇİFTÇİNİN BORCUNDAN DOLAYI BEKLEMEYE TAHAMMÜLÜ YOK
TMO’nun, çiftçinin bütün ürününün alınacağını açıklaması ve alım noktaları ile günlük alım kapasitesinin artırılması da yaşanan soruna bir çözüm olmadı. Çünkü borcundan ve harcamalarından dolayı acil paraya ihtiyacı bulunan çiftçinin aşırı yığılmadan dolayı TMO’dan randevu da alamadığı için ürününü çaresiz bir şekilde öldüm fiyatına piyasada satmak zorunda kalıyor.
ÇİFTÇİ ÜRÜNÜNÜN TAMAMINI TMO’YA SATAMIYOR
Çiftçi hem TMO’dan randevu alamadığı için hem de kota üstü üretimden dolayı piyasaya mahkûm kalıyor. TMO, hububat alımlarında dekara kota uygularken, bu yıl yağışlardan dolayı artan verimden dolayı çiftçi randevu alsa dahi kotasının üstündeki ürünü TMO’ya satamıyor. Bu da çiftçiyi yine piyasadaki fırsatçıların eline itiyor. Yaşanan mağduriyetin önüne geçilmesi için TMO’nun kota uygulamasını verim artışına göre güncellemesi gerekiyor.
ÇİFTÇİ ÇİFT TARAFLI NAKLİYE ÖDÜYOR AMA NAKLİYE DESTEĞİ GÜNCELLENMEDİ
Diğer yandan çiftçi hasat ettiği ürününü randevulu sistemden dolayı doğrudan TMO’ya teslim edemediği için iki taraflı nakliye ödemek zorunda kalıyor. Bu da çiftçinin hem depolama hem de nakliye masrafını artıyor. Çiftçiye verilen nakliye desteği de yapılan masrafların yanında çok komik kaldığı için çiftçi çaresiz yine piyasa fiyatları ile ürününü satmak zorunda kalıyor.
(HABER MERKEZİ)