İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubede yapılan basın açıklamasında Tutsak Partizan Taylan Turunç’un derhal tahliye edilmesi istendi.
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde tutsak olan Taylan Turunç’un tahliyesi 5. kez ertelendi. Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) de İHD İstanbul Şubede “Taylan Turunç’a Özgürlük! İdare ve Gözlem Kurulları Kapatılsın!” şiarıyla basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri (PŞTA), Partizan, Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP), ESP, Yeni Demokrasi Aileleri Birliği (YDAB), SMF, DEM Parti vekili Celal Fırat, DEM Parti MYK üyesi Musa Piroğlu, İHD üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.
Basın açıklamasını Turunç’un görüşçüsü Özgür Cihan Uçar okudu.
GEREKÇE: FAALİYETLERİNE DEVAM EDEBİLİR
Uçar, Turunç’un İnfaz süresi Aralık 2023 tarihinde tamamlanan Taylan Turunç hâlâ soyut gerekçeler ile hapishanede tutulduğunu belirtti. Uçar, “İnfaz süresi Aralık 2023 tarihinde tamamlanan Taylan Turunç hâlâ hapishanede tutulmaktadır. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde 9 yıldır tutsak bulunan Taylan Turunç’un tahliyesi Aralık 2023 tarihinde İdare ve Gözlem Kurulu tarafından ‘kurula çıkmadı’, ‘psikoloğa çıkmadı’, ‘dışarı çıktığında örgüt faaliyetlerine devam edebilir’ gerekçeleriyle engellendi. Bu işlem üçer aylık periyotlarla dört kez aynı gerekçelerle tekrarlandı ve Turunç bir yıldır keyfî kararlarla hâlâ hapishanede tutulmaktadır. Son olarak 2024 Aralık ayında yine aynı gerekçelerle cezası altı ay daha uzatılmıştır. Aynı kurul infaz süresini tamamlayan iki tutsağın tahliyesini kurula çıktıkları halde engellemiştir” dedi.
“501 TUTSAĞIN TAHLİYESİ ENGELLENDİ”
Uçar, 2021 yılından bugüne en az 501 tutsağın tahliyesi engellendiğinin altını çizdi. Uçar, “Taylan Turunç, tahliyesi engellenen ilk tutsak olmadığı gibi son tutsak da olmayacaktır. İdare ve Gözlem Kurullarının hayata geçirildiği 2021 yılından bugüne en az 501 tutsağın tahliyesi engellendi. İdare ve Gözlem Kurulları devrimci tutsakların iyi halli olup olmadığına karar verirken tüm yetki ve keyfiliği kullanmaktadır. Kurullar ölüm sınırına dayanan ağır hasta ve uzun yıllardır hapishanede kalan tutsaklar başta olmak üzere devrimci-yurtsever tutsakların tahliyelerini engellemektedir. Esas olarak da devrimci-yurtsever tutsaklara dayatılan pişmanlığı kabul etmeyen tutsakların infazları yakılmaktadır. Kurulların aldığı kimi kararlar ise keyfiliğin nasıl had safhada olduğunu göstermektedir. Örneğin bazı tutsakların ‘Hükümlünün genel ve kısmi aramalarda, sayımlarda idare ve kurum personelinin çalışmalarına zorluk çıkarmamış olsa da kolaylaştırmaya yönelik gayreti de olmamıştır’ denilerek tahliyesi engellenmiştir. Bununla beraber ‘elektrik ve suyu tasarruflu kullanıp kullanmamak, kütüphaneden kitap almamak, psikoloğa çıkmamak’ gibi hukuken geçersiz ve soyut gerekçeler öne sürülerek tutsakların tahliyelerine engellenmektedir” dedi.
Faşizmin tüm kurumlarının organize çalıştığını belirten Uçar, “Tutsakların tahliyelerinin engellenmesine dair infaz hâkimliğine ve ağır ceza mahkemelerine yaptıkları itirazlar kurul kararları bir emirmiş gibi onaylanmakta, itiraz nedenleri gerekçe gösterilmeden, değerlendirilmeden reddedilmekte, İdare ve Gözlem Kurulu kararları aynı şekilde onaylanmaktadır. Görmekteyiz ki söz konusu tutsakların en temel haklarının gasp edilmesi olduğunda tipik bir faşist uygulama olarak devletin tüm kurumları ortak çalışmaktadır. Bunu sadece kurulların örneğinde değil hasta tutsakların tahliyelerinin engellenmesinde de görüyoruz. Adli Tıp Kurumu raporları hasta tutsakların durumunu gerçek anlamda yansıtmadığı gibi tarafsız bir kurum olarak değil, hasta tutsakların hapishanelerde ölüme terk edilmesini sağlayan bir kurum gibi çalışmaktadır” diye konuştu.
“TAYLAN TURUNÇ DERHAL TAHLİYE EDİLSİN”
Uçar, Hapishanelerde derinleşen tecride karşı tüm halkı tutsakların dışarıdaki sesi olmaya çağırdı. Uçar, “Ağırlaştırılan tecrit koşullarıyla teslim alınmaya çalışılan devrimci ve yurtsever tutsaklara saldırının bir biçimi olan İdare ve Gözlem Kurullarının aldığı keyfî kararlara karşı tutsakların sesi olmak, bu saldırılara karşı haklı mücadeleyi yürütmek, kamuoyunu hapishanelerde yaşanan bu saldırılara karşı bilgilendirmek bizim görevimizdir. Hapishanelerde derinleşen tecride karşı tüm halkı tutsakların dışarıdaki sesi olmaya çağırıyoruz. Hiçbir hukukî gerekçesi olmayan, hak ihlalleri içeren ve kendini mahkeme yerine koyan kurullar tarafından tahliyesi engellenen Taylan Turunç derhal tahliye edilsin” dedi.
Açıklama TDİ ve Gülseren Yoleri’nin konuşmalarının ardından sona erdi.
(İSTANBUL)