9 Şubat günü, Selanik’te YKP(m-l) tarafından Yunanistan genelinde anti emperyalist mücadele üzerine şubat ayı boyunca düzenlenen etkinlikler kapsamında bir panel düzenlendi. Proletarya Partisinin de katılımcısı olduğu etkinlik “Alnında Kılıç Yarası Armenak” belgesel gösterimi ile başladı.
Belgeselin ardından Proletarya Partisi tarafından bir konuşma gerçekleştirildi. Dünyada emperyalist-kapitalist sistemin güncel politikalarına değinilerek “Ağır kriz riskleri birikmeye devam etmekle birlikte bu durum dünya çapında pahalılık, enflasyon, satın alma gücünde düşüş, işsizlik, daha ağır yaşam koşulları ve dünya halkları için daha ağır faturaların biriktiğini göstermektedir. Aynı zamanda, dünya ekonomisinin iç içe geçmiş hali, herhangi bir alanda yaşanacak bir yıkımın, peşi sıra tüm alanlarda domino etkisi ile karşılık bulmasına yol açmaktadır. Emperyalistler, bu domino etkisini azaltacak biçimde, bir yandan birbiriyle ekonomik savaşım verirken diğer yandan ekonomik ayrışım sağlamak adına karşılıklı yaptırım ve ambargoları hayata geçirmeye çalışmaktadır. ABD ve onun öncülüğünde AB’li emperyalistlerin bu yönlü girişimlerine karşılık, Rus ve Çin emperyalistlerinin yerel para birimleri üzerinden ticaret yapma girişimleri bulunmakla birlikte, bu girişimler henüz bir ekonomik ayrışım oluşturmaktan oldukça uzaktır. Ancak bu yönlü çabalar devam etmektedir. Dünya ölçeğinde var olan ekonomik görünüm, emperyalistler arası çelişkilerin derinleşmesine paralel olarak olumsuz görünümünü sürdürmektedir. Emperyalistler tarafından bu alanda atılacak her adım ve rekabet hamlesi, daha ağır kriz risklerini besleyen bir noktada durmaktadır. Ayrıca emperyalist çekişmenin geldiği aşama, bu risklere rağmen çelişkileri derinleştirecek biçimde adım atmayı zorunlu hale getirmektedir.” denildi.
Emperyalistler arası çelişkilerin derinleşmeye devam ettiği ve pazar rekabetinin keskinleştiği ifade edilen konuşmada, buna rağmen her ne kadar bu yönde ilerleniyor olsa da henüz bir savaş sürecinde olunmadığı, dünyada belirleyici akımın devrim akımı olduğu ve dolayısı ile bugünün devrimci görevlerini yerine getirecek devrimci partilere ve politikalara ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Devamında, “Önümüzde dünyayı yok oluşa sürükleyen ve halkları ağır yaşam koşullarına mahkûm eden bu sistemin ortadan kaldırılması zorunlu bir görev olarak durmaktadır. Bunun için, dünyanın her köşesinde devrimci mücadelelerin gelişimi büyük bir önem taşımaktadır. Emperyalizmin saldırılarının artıyor oluşu, anti emperyalist mücadelenin gelişme zeminini güçlendirmektedir. Biz, bu mücadelenin bir parçası olarak kendi ülkelerimizde devrim bayrağını yükseltme görevimize sarılıyor, dünyanın her köşesinde emperyalist-kapitalist sisteme karşı var olan direnişler ile enternasyonal bağlarımızı ve dayanışmamızı da geliştirmeye çaba sarf ediyoruz. Bu çabanın daha da yoğunlaşması ve güçlenmesi gerektiği açıktır. Emperyalist ülkelerden, bağımlı ülkelere ve hatta Türkiye gibi yarı feodal, yarı sömürge ülkelere kadar tüm dünyada devrim ve komünizm mücadelesinin yükseltilmesinin bugünün acil görevidir. Dünya çapında emperyalist çekişmenin yarattığı yıkım ve katliamlara karşı direnişe geçen uluslar ve halklar ile dayanışmayı büyütmenin bugünün görevleri arasında olduğunun bilinciyle mücadele ediyoruz.” denilerek tamamlanan konuşmanın ardından, katılımcılara söz verildi. Söz alan katılımcılar tarafından TKP/ML ve YKP(m-l) arasındaki kardeş parti hukukunun ve uzun yıllardır devam eden ilişkinin enternasyonal ilişkiler açısından örnek bir yerde durduğu ve geliştirilmeye devam edilmesi gerektiği belirtildi. Katılımcıların sorularının cevaplanmasının ardından etkinlik sona erdi.
(AVRUPA)