HABER MERKEZİ- Ekonomik krizin etkileri enflasyon rakamları, zamlar, ücretler vs. ile kendini gösterirken özellikle üretimdeki tablo “kriz yok” yalanına ışık tuttu. Dövizdeki hareketlenmeyi bir nebze kontrol altında tutabilen iktidar üretim, tüketim, ücret ve fiyatlara yansıyan gerçek sorunları gizleyemiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Haziran 2019 Sanayi Üretim Endeksi sonuçlarına göre; Haziran ayında sanayi üretimi bir önceki aya göre yüzde 3,7 azaldı. Sanayi üretiminin ülke ekonomisindeki motor rolü gereği bu alandaki gerilemenin zincirleme etkileri olduğu biliniyor.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2019 yılı haziran ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki aya göre yüzde 2,4 artarken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 4,2, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 1,3 azaldı.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2019 yılı Nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,8 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,5 artarken, imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 4,6 azaldı.
Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,0 azaldı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi yüzde 0,5 arttı.
Ekonomist Mustafa Sönmez sosyal medya hesabından, söz konusu rakamların, Eylül’de açıklanacak Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’da yüzde 2-3’lük bir daralmaya yol açacağını iddia etti. Sönmez, sanayide en çok beli bükülen alt sektörlerin seramik, çimento, demir, boya, tuğla vb. inşaat malzemeleri üretiminde olduğunu ortaya koyarak üretimin yıllık yüzde 20 oranında gerilediğine, otomotiv ve beyaz eşya sektörünün de yerlerde olduğuna dikkat çekti.