FACAM, 16 Ocak tarihinde Bastar’da 12 Maoistin ölümsüzleştiği iddialarına karşı açıklama yayımladı. Açıklamada, gerici Hint devletinin “sahte karşılaşma” görüntüsü vererek 12 Adivasi halkını katlettiğini belirtti.
Şirketleşme ve Militarizasyon Karşıtı Platform (FACAM) 17 Ocak tarihinde bir açıklama yayımlayarak gerici Hint devletini teşhir etti. Hint burjuva-feodal medyada yayınlanan haberlerde, 16 Ocak tarihinde Bastar’da 4000 kişilik paramiliter bir güçten oluşan birlik operasyon düzenledi. Bu operasyon sonucundan 12 Maoist gerillanın ölümsüzleştiği iddia edildi. 17 Ocak tarihinde açıklama yayımlayan FACAM, bu iddiaları yalanladı. Gerici Hint devletinin daha önce de “sahte karşılaşma” görüntüsü vererek Adivasi halkını katletmişti. 16 Ocak’ta yaşanan da benzeri bir durumdu. 12 Adivasi halkı katledilerek gerilla görüntüsü verildi. FACAM, Kagaar Operasyonunun bir parçası olarak bu katliamların düzenlendiğini belirtti. Saldırılara karşı birlik çağrısı yaptı.
Açıklamanın tamamı şöyle:
BASTAR’DA 12 KİŞİNİN KATLEDİLMESİNİ KINIYORUZ
“Merkezi Yedek Polis Gücü (CRPF), Kararlı Eylem için Savaş Taburu (COBRA), Tazılar ve Bölge Yedek Muhafızlarından (DRG’ler – kötü nam salmış katil Milis Salwa Judum’un yeni hali) yaklaşık 4000 paramiliter güç 16 Ocak 2025 sabahının erken saatlerinden itibaren Chhattisgarh-Telangana Sınırı yakınlarındaki Bijapur Bölgesi’nde Pujari-Kanker tepelerinde büyük bir askerî operasyona girişti. Paramiliter güçler söz konusu operasyonda Maoist olduğu iddia edilen 12 kişiyi öldürdüklerini ve bölgede yaklaşık 100 kişiyi daha çembere aldıklarını açıkladı. Bu büyük askerî saldırı, yaklaşık 300 kişinin hayatına mal olan ve her geçen gün en barbar şekline ulaşan Kagaar Operasyonunun bir parçasıdır. Geçmişte ve günümüzde yaşanan çatışmalarda işlenen cinayetler bize göstermiştir ki, bu tür büyük çaplı katliamlarda öldürülenler genellikle sivil halktan kişilerdir ve Maoistler ateş açarak öldürülmüş gibi gösterilmektedir. Edesmetta, Sarkeguda’dan son Pidiya Karşılaşması vakasına kadar yaşanan sahte karşılaşmalar, bu sözde anti-naxal operasyonlarda soğukkanlılıkla katledilenler için adaletin güçlü bir şekilde savunulmasını gerektirmektedir. Öldürülenlerin kimlikleri henüz tespit edilememişken ve öldürülenlerin güvenlik güçleri ile çatışmaya giren Maoistler olduğu tam olarak söylenemezken, özellikle de çok eleştirilen Vikram Gowda karşılaşması gibi sivillerin ve yakalanan Maoistlerin sahnelendiği karşılaşmaların son zamanlarda sorgulanmayan bir norm haline geldiği bir senaryoda; Şirket-godi (burjuva medya,yandaş medya,ÇN) medyası, yurttaşlarının herhangi bir soruşturma olmaksızın soğukkanlılıkla öldürülmesini kutlamakta ve Bastar’da yaşanan tam bir katliamı, Merkez ve Eyaletteki faşist BJP-RSS liderliğindeki hükümet tarafından ortaya konan tek uygulanabilir çözüm olarak tanıtmaktadır.
“Tüm hukuk ve adalet kavramlarının paramparça edilmesi ve özellikle de gerçekliği tespit edilmeden karşılaşma cinayetlerinin kutlanması son derece endişe vericidir. Bu tür bir uygulama, kendi yurttaşlarımıza yönelik bir soykırıma, onların ölü bedenleri ve kömürleşmiş toprakları üzerinde daha fazla şirket yağması için bir soykırıma rıza üretmektedir. Uluslararası hukukun tüm fikirleri ve sayısal ve teknolojik olarak çok daha düşük olan savaşan gücü bastırmak için simetrik güç kullanımı bir kenara atılmış ve yabancı ve yerli şirket-devlet bağlantılarına hizmet etmek için kana susamışlık teşvik edilmiştir. Birkaç asalağın cebini doldurmak için kendi halkımızın katledilmesi kalkınma olarak lanse edilirken ülke ve kaynakları aşağılayıcı bir şekilde yabancı şirketlere satılmaktadır.
“Hükümet tarafından oluşturulan komitelerin yanı sıra sivil toplumun da Maoist hareketin ülkede hüküm süren sosyo-ekonomik ve siyasî sorunlarla ilgili bir hareket olduğunu ve bu sorunlar devam ettiği sürece hareketin askerî olarak ele alınamayacağını ve alınmaması gerektiğini uzun zamandır kabul ettiğini hatırlamak önemlidir. Devletin bu bölgelerde on yıllardır sürdürdüğü büyük askerî harekât ve katliamlara rağmen Maoistlerin yeniden dirilmesi, öldürme ve tutuklamalar nedeniyle saflarında ve kadrosunda oluşan boşlukları doldurması da aynı şeyi göstermektedir. Ayrım gözetmeksizin işlenen cinayetler ve sürekli kan dökülmesi durumu daha da kötüleştirmekte ve zaten yerinden edilme ve yıkımla karşı karşıya olan ve Jal-Jungle- Jameen’lerini korumak için mücadele eden Adivasi topluluklarının varlığını tehdit etmektedir. Yüksek Mahkeme bile, Kıdemli Maoist Lider Azad’ın sahte karşılaşma olayının da aralarında bulunduğu çeşitli davalarda, yakalanan ve aşırı güç kullanan isyancıların ve sivillerin karşılaşmalar sırasında ayrım gözetmeksizin öldürülmesine karşı uyarıda bulunmuş ve mahkemenin Merkez ve AP eyalet hükümetinden cevap isterken “Cumhuriyetin kendi çocuklarını öldürmesine izin veremeyiz” gözleminde bulunmuştur. Mahkemeler, ULFA isyancılarını bastırmak adına Assam’da 1400’den fazla kişinin öldürülmesi gibi vakalarda karşılaşma uygulamasının bir norm haline gelmesine kategorik olarak karşı çıkmıştır. Bu nedenle devletin bu tür katliamları durdurması, Maoistlerle barış görüşmeleri yaparak isyanın merkezindeki soruları ele alması ve bunları sosyo-politik ve ekonomik değişiklikler ve reformlar yoluyla çözmesi zorunludur. Şirketleşme ve Militarizasyon Karşıtı Platform (FACAM) Bastar’daki bu katliamı şiddetle kınamakta ve cinayetlerle ilgili adli bir soruşturma başlatılmasını ve bu tür barbarca askerî operasyonların derhal durdurulmasını talep etmektedir. Ayrıca tüm yurtsever, demokrat ve adaleti seven insanları öne çıkmaya ve Kagaar Operasyonu kapsamındaki bu barbarca saldırılara karşı çıkmaya çağırıyoruz. Tüm yurtsever ve demokratik güçlerin egemenliğin gerçek anlamını kavramalarının tam zamanıdır. Bir toplumda insanlar ve onların çıkarları egemen olmalıdır ve şu anda tüm cephelerde saldırı altındadır. Çiftçilerden işçilere, öğrencilerden orta sınıflara kadar herkes bu şirketleşme kıskacıyla karşı karşıyadır. Kaynaklarımızın yağmalanması ve bu yağmayı sağlamak için akabinde gelen kan banyosu, mücadele edilmesi gereken aynı boğazlaşmanın bir parçasıdır. Halkımızı ve kaynaklarımızı, yani egemenliğimizi korumak için birlik olalım ve Kagaar Operasyonu kapsamında halka karşı yürütülen bu savaşa karşı çıkalım.
ŞİRKETLEŞME VE MİLİTARİZASYON KARŞITI PLATFORM (FACAM)”
(HABER MERKEZİ)