Eğitim Sen sosyal medya hesabından yapılan açıklamada “Uzun süredir devam eden antidemokratik uygulamalara, baskılara ve hukuksuzluğa karşı öğrencilerin yanındayız! Öğrencileri yürüttükleri demokratik Türkiye, özgür, özerk üniversite mücadelesinde asla yalnız bırakmayacağız! Eğitim Sen üyesi öğretim elemanları olarak, 25 Mart 2025 Salı günü hizmet üretmiyoruz! İnsan, toplum, doğa yararına bir üniversite talebini yükseltiyoruz!” denildi.
Karar açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Üniversitelerde son dönemde yaşanan gelişmeler, ülkenin genel siyasal ve toplumsal atmosferinden bağımsız değildir. Uzun süredir devam eden antidemokratik uygulamalar, üniversitelerin özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve topluma karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmayı hedefleyen baskıcı politikalar, geldiğimiz noktada daha da derinleşmiş; üniversiteleri özgür düşünce, tartışma ve bilimsel bilginin üretildiği mekânlar olmaktan uzaklaştırmıştır.
Son olarak, diploma geçerliliği üzerinden yürütülen merkezi denetim ve baskı mekanizmaları; rektörlük atamaları, kayyım uygulamaları ve üniversitelerin karar alma süreçlerinin tek tipleştirilmesi gibi antidemokratik uygulamalarla birleşmiş; yükseköğretim kurumlarının özerkliği ve özgür iradesi hedef alınmıştır.
Bu gidişata karşı öğrenciler birçok üniversitede boykot ve direniş kararları almakta, üniversitelerin insan, toplum ve doğa yararına bilim üretme ilkesi savunulmaktadır. “Öğrencilerin olmadığı bir yerde üniversite olmaz, ders yapılamaz.” Bu haklı çıkıştan hareketle çok sayıda üniversitede akademisyenler, öğrencilerle dayanışma içinde dersleri boş bırakma ve hizmet üretmeme yönünde irade ortaya koymuştur.Eğitim Sen olarak, bu gelişmeleri dikkate alarak, yükseköğretim alanında çalışan öğretim elemanlarını kapsayacak şekilde (25 Mart Salı günü) bir günlük hizmet üretmeme kararı alınmıştır. Bu kararımız, alandaki fiili gelişmelerle ve akademik kamuoyunun talepleriyle uyumludur. Hizmet üretmeme kararının tüm eğitim ve bilim emekçilerini kapsayacak şekilde genişletilmemesi, tabanda bu konuda henüz yeterli bir hazırlığın olmamasıyla ilgilidir. Bu durum, sendikamızın taban iradesine dayalı karar alma ilkesiyle doğrudan bağlantılıdır.
Ancak bilinmelidir ki, yükseköğretim alanında yürütülen bu mücadele asla yalnız bırakılmayacaktır. Eğitimin tüm kademelerinden eğitim emekçilerinin dayanışması ve desteğiyle bu sürecin kamuoyunda görünür kılınması, hepimizin sorumluluğudur.Bu kapsamda;
- Şubelerimizin, öğretim elemanı üyelerimizi hizmet üretmeme kararı konusunda bilgilendirmeleri,
- Diğer alanlardaki üyelerimizin ise dayanışmayı yükseltecek çalışmalar yürütmeleri,
- Üniversitelerdeki öğrencilerle ve akademisyenlerle birlikte ortak mücadele zeminini büyütmeye dönük adımlar atmaları önemlidir.
Bu süreç, özerk, demokratik üniversite ve özgür bilim idealini savunan herkesin birlikte yol yürümesiyle kazanılacaktır.
(HABER MERKEZİ)