Dikmece davası direnişin 162. gününde Hatay Adliyesi’nde görüldü. Dikmece köylüleri ve direnişçiler dava sonrasında açıklama yaptı.
Duruşmanın ardından yapılan açıklamada “Sermaye Defol Bu Topraklar Bizim” Ve “Dikmece İçin Nöbetteyiz” yazılı pankartlar taşındı. Davanın avukatı Ecevit Alkan duruşmaya ilişkin şu bilgileri verdi:
“Hatay 3. Daire Mahkemesi bugün Dikmece’deki Uydukent kamulaştırmalarının hukuka aykırı olup olmadığına ilişkin davamızın duruşmasını yaptı. Davaya Dikmece köylüleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri katıldı. Mahkeme her iki tarafın tutum ve taleplerini dinledi. Mahkemenin karar vermesini bekliyoruz. Daha önce yürütmeyi durdurmuştu. Dikmece’deki hukuka aykırı bütün işleri iptal etmesini bekliyoruz.”
Ardından Dikmeceliler adına yapılan açıklamada şunlar ifade edildi:
“Aylarca sürdürdüğümüz direnişin yeni bir aşamasındayız. Hatay Adliyesi’nde idare mahkemesinde görülen duruşmamız için toplandık. Davada mahkemeye tüm iddia ve taleplerimizi ilettik. Dikmece’de şu an yapılan şey ekolojik yıkımdır, demografik yıkımdır, rantsal yıkımdır. Acele kamulaştırmalar yapıldıktan sonra onun yasası çıkarılmıştır, usülsüzdür. Dikmece köyünde yaşayanlar on yıllardır kendi arazilerinde. Şimdi TOKİ’nin bina yapmak istediği arazilerde bina yapamamaktadır. Devlet zeminde sıvılaşma olduğu, uygun olmadığı, tarım yapıldığı, zeytinlik olduğu gerekçesiyle onyıllardır Dikmecelilere imar izni vermemektedir. İmara uygun değildir denilmektedir. Bu yüzden on binlerce köylümüz civar il ve ilçelere göç etmek zorunda kalmıştır. Aynı şekilde TOKİ’nin şu an temel attığı yerlerin 100 metre yakınındaki Kuyucak Mahallesi yerle bir olmuştur, ayakta tek bir bina kalmamıştır. Bunlar göz önünde bulundurulmamaktadır. Aynı şekilde bu proje hayata geçerse asırlık zeytin ağaçları kesilecektir.”
Konuşmanın devamında TOKİ’nin hazine arazilerine neden bina yapmamasına ilişkin tek bir cevap alamadıkları belirtildi.
Son dönemde zeytinliklerin kundaklanmaya çalışıldığı ve Dikmeceliler tarafından yakalanmasına rağmen hiçbir işlem yapıldığı vurgulanarak “Zeytinliklerimizin yakılmasına, sökülmesine, yok edilmesine izin vermeyeceğiz” denildi.
Açıklama “Ma Rıhna Nehna Hon” sloganıyla sona erdi.
(HABER MERKEZİ)