HABER MERKEZİ- Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Erdoğan’ın katıldığı temel atma töreni öncesi Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda açıklama yaptı.
Temel atma töreninin yapıldığı yere yürüyüş meydana yığılan yüzlerce polis tarafından engellendi. Uzun süren tartışmaların ardından kitle Bakırköy Meydanında oturma eylemi yaptı. Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu’nun çağrısıyla Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda gerçekleştirilen eylemde ‘Kanal’ı yaptırmayacağız’ denildi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylem öncesi Bakırköy Meydanı polis ablukasına alındı.
“Kanalı yaptırmayacağız, Yenişehir’i kurdurmayacağız” pankartının açıldığı eylemde kanalın İstanbul için cinayet olduğuna vurgu yapıldı. “Kanala değil eğitime bütçe”, “Kanala, yalana teslim olma”, “Kanal cinayettir, kanal yıkımdır, talandır, katliamdır” sloganlarının atıldığı eylemde, katılımcılar söz alarak kanala neden karşı olduklarını anlattı. Kitle, meydanın polis ablukasına alınmasına tepki göstererek “Bir arada olmamızdan korkuyorlar ama biz bir araya gelerek şehrimize sahip çıkacağız. ‘Bu şehre ihanet ettik’ diyenlere sesleniyoruz, buna devam edemezsiniz. Bak Marmara öldü, yeter artık diyoruz” dedi.
‘BU PROJE BÜTÜNÜYLE RANT PROJESİDİR’
Deriteks Eğitim ve Örgütlenme Uzmanı Veysel Arslan, “Bu proje insana karşı, insanlığa karşı, doğamıza karşı bir projedir. Bu proje bütünüyle rant projesidir. Sonuna kadar karşıyız” dedi.
Eylemde söz alan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Kanal İstanbul’a karşı ortak mücadele vurgusu yaptı. Gülüm, “Bu iktidar doğaya, kadına, gençliğe, LGBTİ+lara, Kürt halkına düşman. Buna karşı biz milyonlarız; biz haklı olanız, asla vazgeçmeyeceğiz, bu ülkeyi onların rant alanı haline getirmeyeceğiz” ifadelerine kullandı.
“KATİL PROJE”
Ardından yapılan ortak açıklamada Kanal İstanbul için “katil proje” vurgusu yapılarak temeli atılan bağlantı yolu viyadük köprüsünün henüz yol bile ortada yokken İstanbul’un su kaynaklarından biri olan Sazlıdere’nin üzerine yapıldığına dikkat çekildi.
İstanbul’un da Türkiye’nin de kanala ihtiyacının olmadığına vurgu yapılan ortak açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Sazlıdere Barajı İstanbul’a içme suyu sağlayan en önemli havzalardan birisi. Su havzasının üzerine otoyol yapmak, ardından da kanalla o suyu tamamen yok etme planı yapmak halk ve doğa düşmanlığından başka nedir?
‘Boğaz’daki gemi trafiği azalacak’ diyorlar. Bakanlık verileri bile bu trafiğin azaldığını, Boğaz’da yaşanan gemi kazalarının azaldığını gösteriyor.
Kanalın iki yakasına Yenişehir kurup nüfus yerleştirmekten bahsediyorlar. İstanbul kendi nüfusunu ve betona dönmüş ilçelerini taşıyamıyorken yeni yapılaşmalar kentin ölüm fermanı demek.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul’un gençlere iş, ailelere aş olarak döneceğini iddia ediyor. Halkın işi aşı umurunuzda olsa insanlar işsizlikten, açlıktan, geçim sıkıntısından intihar ederken milyar dolarları bir avuç rantçı ve zengin için yapılan bu projeye ayırmaz, halk için kullanırsınız.
‘Kanalın ekolojik bir zararı olmayacak’ diyorlar. 13 bin 400 hektar orman arazisi yok edilecek, su havzaları zarar görecek, Sazlıdere tamamen yok edilecek, 136 milyon metrekarelik tarım alanı yok edilecek. 1,3 milyar metreküplük kazı ve tarama malzemesi, bu kazı yapılırken fosil yakıtın doğrudan yol açacağı karbon salınımı, günde 10 bin hafriyat kamyonu hareketliliğinin yaratacağı hava kirliliği ve trafik… Bu proje İstanbul’un nefesini kesecek.
‘Kanal, Marmara Denizi’ni temizleyecek’ diyorlar. Marmara Denizi üzeri musilaj kaplanmış durumda, alarm veriyor. Bilim insanları Karadeniz’den gelecek akıntının ve kanalla beraber kurulacak şehrin atıklarının Marmara Denizi’ni öldüreceğini, deniz bu kadar alarm vermeden çok önce de söylüyordu.
Kanalla balık yuvalama alanları, bölgede yaşayan hayvanlar, bitki türleri zarar görecek.
İnsanlığın ilk yerleşim yerlerinden olduğu düşünülen Yarımburgaz Mağaraları, Bathonea Antik Kenti ve Küçükçekmece Lagünü yok edilecek.
Deprem fay hatları üzerindeki bir alana 2 milyon yeni nüfus ve inşaat alanları yaratarak halkın canına kastedecekler.
Bütün bunlar ve daha fazlası belgelenmişken, milyonlar size itiraz ediyorken göz göre göre yalan söylemeyin artık!”
ALANA YÜZLERCE POLİS YIĞILDI
Ortak açıklamanın ardından kalabalık Sazlıdere’ye yürümek istedi, alan yığılan yüzlerce polis kitlenin yürüyüşüne engel oldu. Meydanın çevresinin barikatla çevrilmesine tepki gösteren kitle, “Sizler kent meydanlarını açık hava hapishanesi döndürseniz de, bizleri gözaltılarla korkutmaya çalışsanız da korkmuyoruz! Doğanın, tarım alanlarının, su havzalarının sesi olmaya, onları savunmaya devam edeceğiz!” dedi. Daha sonra oturma eylemi gerçekleştirildi.