Almanya, son üç nükleer santralinin reaktörlerini kapatmasıyla 60 yıl sonra nükleer enerji dönemini sonlandırdı. Eski Başbakan Angela Merkel döneminde, nükleer enerji kaynaklı risklerin güvenli şekilde kontrol edilemeyeceği gerekçesiyle nükleer enerjiyi terk etme kararı alındı. Ardından hükümet, nükleer santralleri devre dışı bırakma kararı sonrasında Rusya ile enerji anlaşmaları yaptı.
3 nükleer santral kapandı
Geçtiğimiz yıl kapatılması planlanan nükleer santral faaliyetleri ertelenmişti. Rusya’nın Ukrayna işgali ile birlikte enerji krizi açığa çıkmıştı. AB ülkelerinin işgalin ardından Rusya’ya dönük ambargo uyguladı. Rusya ise enerji emtialarında ambargo ile karşılık vermişti. Özellikle Almanya ve Fransa en çok etkilenen ülkelerinde başında geliyor.
Alman Federal Meclisi de 2022, kapatılması planlanan üç nükleer santralin faaliyetlerinin 15 Nisan 2023’e uzatılmasına karar vermişti. 15 Nisan itibariyle Bavyera’daki Isar 2, Baden-Württemberg’deki Neckarwestheim 2 ve ülkenin kuzeybatısındaki Emsland operatörlerine göre üç nükleer santraldeki tüm reaktörler Cumartesi gece yarısından önce kapandı.
Üç nükleer santralin kapatılması, Almanya’nın nükleer enerji üretiminden uzaklaşma sürecini tamamladığı anlamına geliyor. Ayrıca üç nükleer santral geçen yıl ülkenin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 6’sını üretmişti. Santrallerin hizmetten çıkarılması, Alman hükümeti için zorlu bir süreç oldu.
Endişe devam ediyor
Nükleer karşıtları, ülkede üç reaktörün kapatılmasını bir zafer olarak gördü. Fakat patronlardan gelen tepki ise pek olumlu değil. Patronlar, temelde Avrupa’nın enerji kaynaklarının istikrarlı olmadığını vurguluyor. Elbette enerji ihtiyacında dışa bağımlı olan yapısı Almanya gibi ülkeleri engelliyor. Rusya-Ukrayna savaşından sonrada bu bağımlılık yerini enerji sorununu daha da açığa çıkardı.
Fransa ve İsviçre gibi ülkelerdeki nükleer tesislerin ülkeye yakın coğrafyada yer alması da sızıntı endişelerinin sürmesine neden oluyor.
Bir nükleer santralin söküm süreci yaklaşık 15 yıl sürer. Ayrıca, Alman yetkililer uzun yıllardır ölümcül radyoaktif atıkları depolamak için henüz kesin bir çözüm bulamadı. Ülkede nükleerden kaynaklanan açığın yenilenebilir enerjiyle kapatılması bekleniyor.
(HABER MERKEZİ)