İSTANBUL- Tuzla’da bulunan ETF Tekstil işçilerinin gasp edilmek istenen ikramiye hakları için Şirinevler’de bulunan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği önünde basın açıklaması düzenledi.
DERİTEKS’e sendikasına üye olan ETF Tekstil işçilerinin ikramiye hakları toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde ETF patronu tarafından gasp edilmek isteniyor. DERİTEKS üyesi işçiler bu saldırıya karşı Şirinevler’de bulunan Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği önünde açıklama düzenlendi. Açıklamaya DERİTEKS üyesi işçiler, Devrimci Demokratik Sendikal Birlik (DDSB), Türk Metal İstanbul Şube Başkanı ve Mali Sekreteri ve Türk İş 1. Bölge Temsilcisi Adnan Uyar katıldı.
“Fasona para var işçiye para yok, ETF Tekstil paranı işçiye ver”, “Sendikasız çalışma, güvenceli iş için çalışma!” yazılı pankartların açıldığı eylemde sık sık “Birlik mücadele zafer”, “Sendika hakkımız engellemez” sloganları atıldı.
Açıklamayı DERİTEKS Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu okudu. Açıklamada, işçilerin haklarını gasp etmek isteyen ETF Tekstil’in patronu Sanem Dikmen’in aynı zamanda Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği başkanı olduğu belirtildi.
‘İŞÇİYE PARA YOK, FASONLARA VAR’
İşçilerin zamlar ve enflasyon nedeniyle gelir kaybına uğradığını ifade eden Numanoğlu, “Bütün bu koşullarda ETF’de işveren yetkilileri ile birçok kez görüşmelerde bulunduk. Toplu iş sözleşme dönemleri işçilerin umutla bekledikleri dönemlerdir. Ancak işveren işçilerin beklenti ev taleplerinden oldukça uzak bir teklifle masaya geldi.” dedi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“ETF işvereni, işçisine kazandırmak yerine fason firmalara kazandırmaya ve onlara çok daha fazla para ödemeyi tercih ediyor. Yani işçiye para yok ama fasonlara para bulunuyor. Çok daha fazla üretim maliyetlerine katlanmayı göze alıyor. Bu yanlışı ne kadar daha devam ettireceksiniz? Hem bunu yapacaksınız hem de işçiye gelince yok diyeceksiniz. İşçi burada iyi niyet görmüyor. Fasonlara vereceğiniz paraları işçinize verseydiniz bu sözleşme çoktan bitmişti.
İşçiler yeterince mağdur olmuştur. Toplu İş Sözleşmesinin bağıtlanması ve neticelenmesi için çağrımızı yineliyor ve bundan sonraki süreçte ilgili markalar ve küresel seviyede bağlı bulundukları çalışan hakları organizasyonları ile iletişime geçeceğimizin altını çizmek isteriz.”