Pandemi sürecinde ve yasaklarla girdiğimiz 2021 1 Mayıs’ına sayılı günler kaldı. İşçi ve memur konfederasyonları, odalar ve meslek örgütleri devletin yasaklarına boyun eğerken, 1 Mayıs’ı temsili olarak kutlama ve 1 Mayıs’ı “her alana” yayma kararı aldılar. Lastik İş, Deriteks ve Genel İş Sendikası’ndan yöneticiler 1 Mayıs’a dair düşüncelerini gazetemizle paylaştı.
Yasin Onar (İstanbul Lastik-İş Şube Başkanı)
Valilik ve kaymakamlık tarafından yapılan açıklamada yasaklamalar ilan ediliyor. Aynı zamanda işyeri yönetimleri tarafından işçilere toplu organizasyon ve programlara katılmamaları konusunda uyarılarda bulunuluyor. Genel tedbir koşulları olmalı ama fabrikalarda 1 Mayıs önemlidir.
Fabrikalardaki 1 Mayıs için İşyeri temsilcileri ile hareket edilecek tabanın sesini dinleyeceğiz.
Taleplerimiz ise, Covid-19 pandemi sürecinde tam kapanma, kesintisiz ücretli izin, ücretsiz izin sürecinde minimum asgari ücret kadar ödenek, sendikal örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması, Kod-29 zulmünün acilen sona ermesi, bütün işkollarını kapsayacak şekilde insanca yaşayanacak ücret için iyileştirme yapılmasıdır.
Hikmet Numanoğlu (DERİTEKS Tuzla Şube Başkanı)
İşçi sınıfının haklarını, isteklerini, taleplerini birleşerek haykırıp dile getirdiği işçi sınıfının dayanışma günü 1 Mayısı çeşitli bahanelerle engellemeye çalışıyorlar. Bu yüzden bu dönem Covid-19 bahane edilerek haklı taleplerimizi, isyanımızı bastırmak için ellerine geçen bu olumsuz durumu kendileri için fırsata dönüştürüp pandemi tedbirleri bahanesi ve yasaklarıyla asıl hedefin 1 Mayıs’ı yasaklamak olduğunu düşünüyorum. Ama ne yaparlarsa yapsınlar biz haklı taleplerimizi dile getireceğiz bunu iş yerlerinden haykıracağız
Bizler DERİTEKS olarak öncelikli taleplerimiz şunlardır.
En başta işçinin örgütlenme ve sendikalaşması önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Dünyayı ve ülkemizi kasıp kavuran pandemi süresince aşılama önceliği fabrikada çalışan işçilere verilmelidir. Yine bu dönemde çıkarılan yasalar çerçevesinde işçi destekleme ücretleri en az asgari ücret seviyesinde olmalıdır. Zamanında sadece işçiye ödenecek diye kurulan işsizlik fonunun sadece işçilere kullanılmalıdır. Özellikle pandemi döneminde yoğun olarak uygulanan ücretsiz izinlerin derhal sonlandırılması Kod-29 uygulaması ve buna benzer yasaların derhal iptal edilmesi talebimizdir. Ayrıca her dönemin ihtiyacı olan iş güvencesi, insana yakışır iş ve örgütlü çalışma hakkı talebimizdir. İnsanca onurlu bir yaşam sürdürmek için yaşasın 1 Mayıs!
Pembe Maden (DERİTEKS Tuzla Şube Sekreteri)
Covid salgını, işçilerin, emekçilerin çalışma koşullarında herhangi bir kısıtlama getirmeden devam ederken sıra işçi sınıfının haklı taleplerini haklı haykırışlarını dile getirebileceği 1 Mayıs emekçi bayramı olunca fabrikalardaki kötü koşullara tedbir almayanlar bu sefer salgın bahane edilerek görünürde pandemi tedbiri ama asıl olarak 1 Mayıs’ı yasaklamak hedefli kararlar alınıyor. Bu yasakları tanımıyoruz. Örgütlü olduğumuz her fabrikayı 1 Mayıs alanı olarak görüyoruz ve taleplerimizi iş yerlerimizde sloganlaştıracağız. Sendikalar 1 Mayıs’a özel bu saldırıları boşa çıkarmalı virüs tedbirleri alınarak sokakları terk etmemelidir. Bizler DERİTEKS olarak işçilerin tazminatsız işten çıkarılması koşullarını yaratan patronların saldırısına dönüşen her türlü hukuksal yolların önünü tıkayan Kod-29 olarak adlandırılan işçi düşmanı uygulamanın derhal yasaklanması gerektiği düşünüyor ve talep ediyoruz. Ücretsiz izinler sonlandırılmalı, işsizlik fonunun sadece işçiler için kullanılmalıdır.
Sendikamız bünyesinde deri ve tekstil iş kollarında kadın arkadaşlarımızla birlikte en başta İstanbul Sözleşmesi’nin bu ülkede yaşayan kadınların güvencesi olduğundan yasa olarak getirilmesini ve hayata geçirilmesi de kadın işçiler olarak taleplerimizin ön sıralarında bulunuyor.
İşçilerin uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs işçilerin taleplerini rahat rahat dile getirebileceği yegâne gündür.
Ali Ekber Erarslan (Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 1 Nolu Şube Yönetim Kurulu Üyesi )
1 Mayıs yaklaşıyor maalesef ülke genelinde ülkeyi yöneten sermaye iktidarı kendi keyfi uygulamalarıyla yasaklar koyuyor. Bununla alakalı sendikaların, STK’ların devrimci kurumların, bu yasaklara tavrı net olmalıdır. Yasaklar 1 Mayıs’ı kutlamaya engel olmamalıdır.
Şunu da söyleyebilirim ki yöneticiyim ve aynı zamanda bir işçiyim, sermaye ve temsilcilerinin kendilerinin istedikleri zaman istedikleri koşullarda toplantılarını yaparken işçi sınıfının kendi bayramda yasaklar getirmesi kabul edilemez. İşçilerin bayramına sermayenin yasaklar koymasını mümkün değildir. Alanlarda görüyoruz nerdeyse her gün yasaklamaları bahane ederek 1 Mayıs çalışmaları yürüten emeğin sorunlarını dile getiren sendikacılar, emek örgütü temsilcileri gözaltına alınıyor. Pandemi döneminin yani 20211 Mayıs’ının tarihi bir 1 Mayıs olduğunu düşünüyorum. Bu dönemki taleplerimiz daha da önemli bir hale geliyor. Yalnız şunu belirtmek doğru olacaktır ki; 1 Mayıs’la ilgili bu dönemde sadece sendikalardan adım atılmasını beklemek doğru değildir işçi sınıfının sesi salt sendikalara indirgenmemelidir. Çünkü bu dönemde pandemi gösterilerek getirilen yasaklar 1 Mayıs yasağıdır ve tüm emek dostu kurumların sorunudur. Sendikalar belirli bir işçi örgütlülüğünü ifade etse de bir bütün tabandaki işçilerin tutumu temsil etmemektedir. Görülmeli ki yasaklar bahane edilerek veya bu yasaklara sığınarak sokaklardan çekinilmemelidir. açıkçası sendikaların net bir yönelim koymadan muğlak olarak sadece alanlarda olacağız tutumları yeterli değildir. Tabanındaki fiili-meşru mücadele hattında mücadele yürüten emek örgütlerinin 1 Mayıs’ta Taksim çağrısını da doğru buluyorum Taksimin işçi sınıfı açısından anlamı asla gölgede kalmamalıdır. 1 Mayıs’ta Taksim’e diyorum yasaklamaları kabul etmiyoruz. işçi sınıfının kendi bayram olan 1 Mayıs yerinde ve gününde kutlamak sorumluluğumuzdur.
Bu 1 Mayıs’taki taleplerimiz ise genel olarak yoksulluk sınırının 9.000 TL’yi geçtiği koşullarda insan onuruna yaraşır ücret talebimiz güncelliğini korumaktadır. Pandemi süreciyle birlikte işten çıkarmalar ne kadar yasakmış gibi görünse de işçi düşmanı yasalar, Kod-29 ve ücretsiz izinlerin kaldırılması taleplerimiz arasındadır. Kölelik ücreti olan asgari ücretin düzeltilmesi vergiden muaf tutulması yine işçi sınıfının çoğunluğunu kapsayan güncel bir taleptir.
Bu kadar soygunun sömürünün, olduğu yerde kaybedeceği bir şeyi kalmayan işçi yoldaşlara çağrımız şudur; politik saldırılara ve yasaklara karşı politik karşılık vermeliyiz… Yoksulluk ve açlık işçi sınıfının kaderi değildir… Yaşasın 1 Mayıs, 1 Mayıs’ta Taksim’e!