HABER MERKEZİ- 25 Kasım Kadın Platformu, Taksim Tünel Meydanı’nda buluşmak üzere çeşitli noktalarda bir araya gelen kadınlara uygulanan polis şiddetine karşı açıklama yaptı.
25 Kasım’da birçok noktada ve 27 Kasım’da Kadıköy’de bir araya gelmek isteyen kadınların darp edilerek gözaltına alınmasına tepki gösterilen açıklamada “25 Kasım Kadın Platformu olarak yaşadığımız şiddeti belgeleyip hem suç duyuruları, hem görevini kötüye kullanan doktorlara karşı disiplin soruşturmaları için hazırlık yapıyoruz. İlk suç duyurumuzu 30 Kasım Çarşamba günü saat 13.00’te Çağlayan Adliyesi’nde gerçekleştiriyoruz” denildi.
Açıklamada “Yaşadığımız şiddeti belgeleyip hem suç duyuruları, hem görevini kötüye kullanan doktorlara karşı disiplin soruşturmaları için hazırlık yapıyoruz” denildi. Açıklamada “Kadınların ve LGBTİ+’ların yürüyüşlerini engelleyenler, İstanbul’un en kalabalık caddelerinden birinde bombalı saldırı yapılmasını engellemeyip bu saldırıyı Rojava’ya savaş açma bahanesine dönüştürenler bizlerin güvenliğini düşünemez, sağlayamaz” ifadelerine yer verildi.
‘BASIN DA İKTİDARIN HEDEFİNDE’
Açıklamaya, gözaltına alınan BirGün muhabiri Yaren Çolak da katıldı. Çolak, “Polis şiddetinin her yıl daha da arttığını görüyoruz. Basın da iktidarın hedefinde. Haber takibi yapmak daha da giderek zorlaşıyor. Biz de orada polis şiddetiyle karşılaştık basın olarak. Saldırıya uğradık. Artık o kadar normalleşti ki haber yapmaya gittiğimizde kendimiz haber olur hale geldik. Kimliğimi göstermeme izin vermediler, darp etmeye başladılar ve ters kelepçeyle gözaltına alındım. Bu yıldırma politikaları ne kadınları ne de basını etkilemeyecek. Kadınlar mücadelelerinden vazgeçmeyecekler. Basın da hiçbir zaman susmayacak” dedi.
25 KASIM’DA HAK İHLALLERİ
“25 Kasım günü öğlen saatlerinden itibaren Taksim ve çevresi abluka altına alındı. Kentin en merkezi ve büyük meydanı yine hapsedildi. Sokak başları bariyerlerle ve polisle tutuldu. Metro kapatıldı, insanların seyahat hakkı engellendi. Saat 17.00’den itibaren eyleme geldiği düşünülen ve tek tek durdurulan kadınlar ters kelepçe takılarak gözaltına alınmaya başlandı. Bütün bu ablukaya rağmen Tünel’e çıkan sokaklarda, Şişhane’de, Galata’da ve Karaköy’de polis engelini aşıp toplanan ve yürüyüş başlatan kadınlar polis tarafından çevrelenip darp edilerek gözaltına alındı. Gözaltı işlemi sırasında hiçbir uyarı yapılmadı, polis en başından itibaren hakaret ve taciz içeren sözlerle, kalkanla, tekme ve yumruklarla şiddet uygulayarak ve çoğu noktada ters kelepçe yaparak bizleri gözaltına aldı. Gözaltılar sırasında bilinçli olarak ölüme veya sakat bırakmaya sebebiyet verebilecek kadar ağır darp, trans kadınlara dönük taciz ve transfobi, tutanaksız olarak telefonlara ve dijital aletlere el konulması, gözaltında çıplak arama dayatması, doktorların şiddete maruz kalan arkadaşlarımızı muayene etmemesi, şikayetlerini kayıt altına almaması başta olmak üzere pek çok hak ihlali, daha birçok keyfi işlem ve işkence yöntemi uygulandı.”
İKİ KADIN SINIR DIŞI EDİLME TEDİDİYLE GERİ DÖNDERME MERKEZİNDE TUTULUYOR
“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde İstanbul’da en az 216 kadın gözaltına alındı. Ardından 27 Kasım’da Kadıköy’e yapılan çağrı da aynı gerekçe ve yöntemlerle engellendi. Dün yapılan eylemde de 118 kadın darp edilerek gözaltına alındı. İki arkadaşımız sınır dışı edilme tehdidiyle hala Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi’nde tutuluyor. Bu eylemler sırasında sadece kadınlar değil, eylemi takip eden basın mensupları ve karakol işlemlerinde yanımızda olmak isteyen avukatlar da şiddete maruz bırakıldı.”
‘SOKAKLARDA GÖRÜŞMEK ÜZERE’
Açıklamanın devamında “Bugün birlikte ses çıkarmazsak yarın çok geç olabilir. Biz kadınlar haklarımızdan, hayatlarımızdan, mücadelemizden, özgürlüğümüzden, eşitlikten asla vazgeçmeyeceğiz. Sokaklarda görüşmek üzere.” denildi.